15 Şubat 2011 Salı

İslamiyet taştan şefaat bekliyor

Kabe’nin doğu köşesinde bir buçuk metre kadar yükseklikte bulunan ve Cennet yakutlarından olduğuna inanılan parlak siyah taş. Sözlük anlamı;  hacer “taş” ve esved de “siyah” demektir. Hac olayının olmazsa olmazıdır, hac onunla başlar ve biter. Kabe ve taş birlikte anılırlar ve değerlendirilirler. Hakkında oldukça çok efsane vardır. Adem için kabe ile birlikte cennetten gönderildiği ve Adem’in hac ve tavaf yapması gerektiğinin belirtildiği olaydan, İslamiyet öncesi dönemde günahkar kadınlar yüzünden siyah olduğuna kadar. Şimdiki yerine İbrahim’in koyduğu, Cebrail’in tufanda bir şey olmasın diye taşı tanrı’nın emri ile dağa kaldırdığı hadislerde yer alır. 756 yılındaki yangın esnasında bir kısmı yanmış ve yere düşmüştür, sonradan yapılan muhafaza içine bu kopan parçalarda konularak koruma altına alınmıştır. Cennet’ten gelen ve şefaat verecek olan kutsal taş sıradan bir yangında, her sıradan taş gibi sıcaktan genleşerek çatlamıştır. Günümüzde biz bu taşın cennetten gelme değil sıradan bir taş olduğunu biliyoruz.  Kur’an bu taştan bahsetmez, taş için sadece tarihsel yazımlar ve hadis kitapları vardır. Konu hakkında bazı hadisler;

(Hacer-ül esved, Cennet yakutlarındandır. Kıyamette, iki gözü ve bir dili olduğu halde getirilir. Tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik eder. Riya ve alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.) [Tirmizi]

(Hacer-ül esvedi hayırlı işlerinize şahit yapın. Çünkü o, kıyamette şefaati reddedilmeyen bir şefaatçidir. Dili ve iki dudağı olacak ve ona elini sürene şahitlik yapacaktır.)
[Taberani]

(Resulullah, Hacer-ül esvedi istilâm ettiklerinde, onu öper ve yüzünü sürerdi.)
[İbni Mace]

(Hacer-ül esved, kıyamette insanlara şefaat eder.)
[İbni Hibban]

(Hacer-ül Esvede cahiliye zamanı adamlarının manevi pislikleri bulaşmasaydı, ona dokunup da iyi olmayan dertli kalmazdı.)
[Beyheki]

(Kıyamette Hacer-ül esved huzura getirilir, onun fasih bir dili olduğu halde ve o, iman ile kendisine dokunanlara şehadet eder.)
[Hâkim]

(Hacer-ül Esved kardan daha beyazdı, insanların günahları onu kararttı.)
[Taberani]

İslamiyet öncesi bir inanışın devamıdır bu siyah taşa kudsiyet sağlamak. İslamiyet öncesi Mekke’de taşla ilgili bir çok dini ritüel ve hikaye vardır, politesit dinde ona tapınılmaktadır ve İslam öncesi hac ritüelindede baş roldedir. Bir diğer inanışa göre İbrahim’in karısı Hacer ile ilintilidir. Arap yarımadasında taşları kutsal kabul etme geleneği ve inancı en eski tapınma şekli olarak gözlemlenmiştir. Özellikle bölgede bol bulunan granit taşları başlangıçta adak taşı olarak kullanma devamında sunak taşı olarak kudisiyetini onaylama şeklinde görülen dinsel inanç, bu totemlerin zamanla tanrılaşması yada yarı tanrı statüsünde dinsel ritüelin içine dahil edilmesi ile sonuçlanmıştır. Erken dönem bir totem olarak günümüzde hala tapınılan tek taştır. İslamiyet öncesi taşları öpme, elleme ve yüzünü sürme ritüeli bütün bölgede uygulanan dinin bir kuralıdır. Kutsal taşa dokunmanın ilgili tanrıya yakınlaşmayı kolaylaştıracağına yada ona saygı anlamında olduğuna inanılırdır.

Bölgedeki tapınılan taşlar genelde yöresel granit taşından yapılmakla beraber, bu taştaki gibi göktaşı olma ihitmalide vardır. Bazı kabile totemlerinin göktaşı olduğuna dair bilgiler mevcuttur,  Hacer-ül Esved’in göktaşı olup olmadığı bilimsel olarak bir bilinmeyen olmakla beraber, uzmanların genel görüşü yöresel granit taşından olduğu yönündedir. Bir hadiste Muhammed’in ardılı Ömer bu taşı, eğer Muhammedin öptüğünü va saygı göstermiş olduğunu görmemiş olsa sıradan bir taş olarak kabul edeceğini söyler.

Kutsal taşlara tapma yada şifa arama geleneği İslamiyet’e bu şekilde girmiştir, erken dönem totem olarak kullanılan bir taş Müslümanların kutsal taşı olmuştur. Bütün bu özelliklerinin yanında bu taş Müslümanlara kıyamette şefaat edecektir, yani Muhammed’ten sonra şefaat yetkisi verilen tek varlık olarak İslam mitolojisinde yerini alır.

Kaynaklar:
1-  Kuran
2-  Kutubusitte (Buhari) hadisleri
3- Kur’an ve üst tanrı inancı e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi Sayı:3 William Montgomery Watt (Edinburg) Çevirenler: Dr. Arif GEZER-Dr. Ömer PAKİŞ
4- Bir Tefsir Problemi Olarak Bütün Varlıkların Allah'ı Tesbih Etmesi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt:15 Sayı:2 Dr. Celil Kiraz
5- İslam’dan önce Arap yarımadasında putperestlik ve yayılışı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt:6 Sayı:1 Hüseyin Atay
6- Câhiliye’den İslâm’a Geçiş: Tebliğ ve Sosyal Akışkanlık, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt:14 Sayı:1 Yard. Doç. Dr. Vejdi Bilgin
7- İslam öncesi Mekke. Dr. Yaşar Çelikkol 2003 (birinci basım)
8- Putlar kitabı (Kitap el-Asnam), İbn el-Kalbi, Roza Klinke-Rozenberger, Almanca-Arapça çeviri Beyza Düşüngen, AÜİF yayınları 1968